Arayın, Yeşil Hayatı Tarayın...
12/05/2012
Geri Dönüşümde Sınır Yok
Sadece 1 litre atık yağın lavobaya döküldüğü zaman 1 milyon metreküp suyu kirlettiğini biliyor musunuz? Peki atık pillerin çöpe atıldıkları zaman dış kaplarının zamanla delindiğini ve bünyelerindeki civa ve kadminyum gibi ağır metallerin ve kimyasal maddelerin toprağa ve suya karıştığını bildiğiniz halde bu konuda herhangi bir girişiminiz oldu mu?
Geri dönüşüm ile ilgili başarı hikayeleri için çok uzaklara bakmaya gerek yok. Bunun en güzel örneklerinden biri Çorum’da gerçekleştirilen ve Avrupa’ya da ihraç edilen bitkisel atık yağ toplama makinesi. Kullanım sonrası lavobalara dökülen bitkisel atık yağlar su kirliliğine neden olduğundan BAYTOM adı verilen bu buluş sayesinde yağlar toplanılarak belediyelere veriliyor. Bu sayede evde biriktirilen atık yağlar lavabodan dökülmek yerine bir kenarda bekletiliyor. Daha sonra alışveriş merkezlerine ve marketlere yerleştirilen BAYTOM'lara boşaltıyor. Makine sesli sistem sayesinde kullanıcısını rahat bir şekilde yönlendiriyor, dökülen yağın miktarını söylüyor. Yağın içindeki katı maddeler ve diğer tüm sıvılar süzgeçten geçirilerek ayrılıyor. En son elde edilen tamamen bitkisel yağ bir bölüme, diğer sıvı da başka bir bölüme aktarılıyor. Bu işlem sayesinde atık yağlarından kurtulan kişilere getirilen atık yağın miktarı karşılığında bir ücret ödeniyor. Avrupa’da da kullanılacak olan bu makine kullanıcılarına katılımları karşılığında araba yıkama ve indirim kuponu sunacak. Bu sayede toplanan yağlar atık yağ toplayan firmalar tarafından toplanarak değerlendirilecek.
Türkiye’nin Avrupa’da Almanya ve İtalya’dan sonra en çok bitkisel yağ tüketen üçüncü ülke olduğunu duymuş muydunuz? Genel olarak Türkiye’de yılda 1.5 milyon ton bitkisel yağ tüketimi gerçekleştiriliyor. Bunun da 350 bin tonu atık yağ oluyor. Resmi rakamlara göre 12 bin ton atık yağ toplanabilir durumda. Bu yağları en iyi değerlendirme yöntemi biyodizel üretimi olmasına rağmen yeterli miktarda yağ toplanamadığı için şu anda atık yağların çoğu Avrupa’ya ihraç ediliyor. Ancak ülkemizde durum bu noktaya bile gelmiş değil. Denizlerimizi kirleterek bu alanlarda yaşayan canlıların hayatını tehlikeye sokan atık yağların toplanmasında en önemli rollerden biri gıda sektörünün. Oteller ve restoranların ürettiği atık yağların uygun bir şekilde biriktirilip toplanması için çalışanların bilinçlendirilmesi gerekiyor.
Anadolu Cam, ÇEVKO, ve Zeytinburnu Belediyesi tarafından gerçekleştirilen “Cam Yeniden Cam” projesi, 2012 yılı sonuna kadar 57bin öğrenciye ulaşarak gelecek nesillere çevre bilincinin ve cam geri dönüşümünün aktarılmasını sağlayacak. Bu sayede, camın hem çevre hem de sağlık açısından en doğru ambalaj olduğunu çocuk yaştan öğrenerek bilinçlenen toplum, camın 100% geri dönüşebilen tek ambalaj malzemesi olduğunu bilerek hareket edecek.
Çocuklara yönelik bir başka örnek proje de Denizli’de gerçekleştirilen “atık pil at şeker al” projesi. Bu sayede okullarına yerleştirilen atık pillere karşılık şeker dağıtan atık pil toplama makinelerine bu pilleri getiren çocuklar, atık pil toplama konusunda eğitilecekler, atık pillerin kesinlikle evsel atıklara karıştırılmaması ve çöpe atılmamaları gerektiğini öğrenecekler. Bu yöntemle bünyelerinde bulunan çinko, mangan, gümüş ve civa gibi birçok ağır metalin toprağa ve suya karışarak canlı hayatını zehirlemesi yerine bu pillerin güvenli bir şekilde geri dönüşümü sağlanacak. Bu proje sayesinde küçük yaştan atık pil toplama alışkanlığı kazandırılan ve gerekli çevre eğitimi verilen çocukların ilerde çevreye karşı daha bilinçli bir toplum oluşturmaları ve hayatlarını bu doğrultuda yönlendirmeleri beklenebilir.
İlgi çeken bir başka proje ise çöpteki atıklardan elektrik ve enerji üretebilen ve bu sayede karbondioksit salınımlarını azaltan ve yerel yönetimlere kaynak sağlayan sistemler. Çöp alanlarında biriktirilen atıkların bozulması karbondioksit gazından 21 kat daha fazla küresel ısınma potansiyeli olan metan gazına neden oluyor. Günümüzde yeşil enerji ve çevre odaklı teknolojilere yatırım yapan ülkeler hem daha az karbondioksit üretimine neden oluyr hem de kendilerine iyi miktarlarda kar sağlayacak olan bu sektörde yer almayı başarıyor. Türkiye’de, Ankara, İstanbul ve Gaziantep’te olmak üzere beş tane atıktan enerji elde eden tesis bulunuyor. Bu tesislerden Ankara’da olanı, 2009 yılında, katı atık depolama tesislerinden çıkan metan gazını elektrik üretiminde değerlendirerek 520 bin ton karbondioksit eşdeğeri metan tasarrufu sağladı. Öte yandan İstanbul’da kullanılan çevreci teknolojiler ile yılda 1 milyon ton karbondioksit eşdeğeri sera gazı salımı tasarrufu gerçekleşiyor. Bu noktalarda sağlanan tasarrufların sertifikasyonu, kredilendirilmesi ve bu kredilerin gönüllü karbon piyasalarında satılması ile belediyelere yepyeni bir finansman kaynağı da oluşuyor.
İnsan sağlığını ciddi anlamda tehdit eden çöp birikintileri ile yüz yüze kalmış ülkemizde de benzeri projeler hayata geçirilerek etrafta rahatsızlık sağlayan çöplerden enerji üretilmesi mümkün.
Çise Ünlüer (13 Mayıs 2012)
ciseunluer@gmail.com
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment