Arayın, Yeşil Hayatı Tarayın...

20/05/2015

Radyoaktif Değil Aktif Ol!


Kısa bir süre önce Soma’da yaşananların da bize bir kez daha hatırlattığı gibi kurallara uygun yönetilmeyen enerji kaynaklarının trajediden başka bir sonucu olacağını düşünmek kendimizi kandırmaktan başka birşey değil. Akkuyu nükleer santralinin taşıdığı yüksek riskin farkında olan halkımız, çeşitli sosyal medya platformları üzerinden “Akkuyu’da Nükleer Bombaya Hayır” başlığı altında kurdukları gruplar sayesinde bir araya gelerek sesini duyuruyor.

Devamını burdan okuyabilirsiniz...

Çise Ünlüer

Nükleer Karanlık


Akkuyu'da yapılacak ilk nükleer santralin izninin meclisten geçmesi ile Türkiye ve komşu ülkeler etkilerini uzun yıllar hissedeceğimiz geri dönülmez bir felaketle yüz yüze kalma yolunda ilerliyor. Alınan yüksek riski görmek istememekte ısrar eden yönetim ise yakın gelecekte nükleer tesis sayısının 20 milyar dolarlık maliyetli Akkuyu NGS ile sınırlı kalmayacağını, üçe çıkacağını söylüyor! Oysa Japonya, Almanya, İsveç gibi gelişmiş ülkelerin bile yönetemediği veya yönetmek istemediği için kapatma kararı aldığı nükleer enerji santrallerine umut bağlamak kendi ipmizi çekmekten başka birşey değil. Çünkü küçük bir elektrik kesintisi veya herhangi bir nedenden jeneratörlerin devreye girmemesi gibi en basit bir beklenmeyen durumda Akkuyu sızdırıcak, patlayacak, bölgedeki canlı hayatını sonlandıracak...

Devamını burdan okuyabilirsiniz...

Çise Ünlüer

13/02/2015

Akkuyu Nükleer Risk Santrali


Geçtiğimiz haftalarda Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS)’nin enerji bağımsızlığını sağlamaya çalışan Türkiye için ne kadar riskli bir yatırım olduğunu konusuna değinmiştik. Çünkü Türkiye hükümeti, nükleer santral planları yaparken Türkiye’nin bu konuda hiçbir deneyimi olmayan bir deprem ülkesi olduğunu unutuyor.

Akdeniz’de 1743 yılında gerçekleşen, ve bugün jeologlar tarafından 9 şiddetinde olduğu düşünülen güçlü bir deprem sonrasında oluşan tsunami Antalya başta olmak üzere çevredeki yerleşim birimlerini de içeren geniş bir alanı etkiledi. Kıbrıs’ın batısından Antalya’ya, doğusundan İskenderun’a uzanan “Helenik-Kıbrıs yayı“ jeoloji mühendislerine göre risk taşıyan bir fay. 271 yıldır enerji depolayan Kıbrıs-İskenderun hattı üzerinde, Japonya’da yaşananların benzeri, 7.5-8 şiddetinde bir deprem bekleniyor. Nükleer santralin konumu için deprem bölgesinde olan ve bu alanda yapılan bilimsel tespitlere göre nükleer santral kurumuna uygun olmadığı uzmanlar tarafından belirtilen Akkuyu, paralelinde uzanan “Helenik-Kıbrıs yayı“na ek olarak Ecemiş fay hattına sadece 25 km mesafede. Oysa Ecemiş Fay’ının her yıl yaklaşık 3 mm hareket ettiği, yani sürekli enerji depoladığı biliniyor. Bu enerjinin yakın bir gelecekte 5.5-6 şiddetinde bir deprem olarak kendini göstermesi gayet olası.

Devamını burdan okuyabilirsiniz...


Çise Ünlüer

05/01/2015

Çernobil’den Akkuyu’ya



Gelin biraz geçmişe gidelim ve çok da uzak olmayan Ukrayna’da sadece 28 yıl önce olanları bir mucize eseri unuttuysak hatırlayalım, hatırlatalım.

Günlerden 25 Nisan 1986. Reaktör çalışanları bir deney yaparak ani bir durumda reaktör türbinlerinin ne kadar uzun süre çalışabileceğini ve acil güvenlik sistemine güç sağlayabileceğini ölçmek ister. Bunu görmek için sistemdeki diğer tüm acil güvenlik noktaları sistem dışı bırakılır, buhar akışı durdurulur, ve dolaşım pompaları ve reaktörün soğutma sistemleri yavaşlatılır. Ancak işler hesaplandığı gibi gitmez ve yakıt kanallarının ısınmaya başlaması ile reaktör tümü ile kontrolden çıkar. Normalden çok daha fazla ısınan reaktörde beklenmeyen bir çekirdek tepkimesinden dolayı iki büyük patlama gerçekleşir. Saniyeler içinde reaktörün gücü 7%’den 50%’ye çıkar. Soğutma için kullanılan suya patlamadan dolayı çıkan yakıt parçacıklarının karışması ile su buhara dönüşerek yarattığı basınçla reaktörün tepesini uçurur ve yangınlar başlar. Ertesi gün devam eden çekirdekteki patlamalar katastrofik bir sonuca yol açarak yüksek miktarda radyasyonun atmosfere yayılmasına ve reaktöre kilometrelerce uzakta yaşayan milyonlarca insanın hayatının zarar görmesine neden olur.

Devamını burdan okuyabilirsiniz...


Çise Ünlüer