Arayın, Yeşil Hayatı Tarayın...

07/10/2011

Ozon Tabakasındaki Delik



Geçen gün medyada çıkan bir haber dikkatimi çekti. Nasıl çekmesin, kuzey yarımkürede atmosferin 30 kilometre üzerindeki ozon tabakasında eşi görülmemiş bir delik açılmış! Ve bu deliğin büyüklüğünü duydunuz mu? Tam 2 milyon kilometrekare!

Dünyanın farklı noktalarıdan biraraya gelen bilim insanlarından oluşan 29 kişilik heyetin gözlemleri doğrultusunda hazırlanan ve Nature dergisinde yayınlanan makaleye göre, dünyanın belli noktalarında bahar ayları boyunca yapılan ölçümlerde, ultraviyole ışınlarında yüzde üç ile beş (3-5%) arası artış görüldü. Peki bugüne kadar saptanan en büyük delik olarak kayda geçen ozan tabakasındaki bu zarar, insanlığa ne gibi olumsuzluklar getirecek? Araştırma grubunda yer alan bilimciler, kuzey kutbunda bu kadar büyük bir deliğin oluşmuş olmasını bu güne kadar farketmemiş olmamızın bu bölgedeki sorunları iyi anlamadığımız anlamına geldiğini belirtiyor.

Ne işe yarar bu ozon tabakası diye soracak olursanız, ozon tabakası, güneşten gelen zararlı ışınları emerek yerküreye ulaşan ısı miktarını limitliyor ve dünyanın aşırı ısınmasını önleyen önemli bir işlev görüyor. Ne zaman ki bu mükemmel sistemde bir delik oluşuyor, zararlı zararsız tüm ışınlar karşılarına bir engel çıkmadan dünyaya ulaşıyor. Bu durum dünyayı kendine ev bilmiş tüm canlıların hayatını olumsuz etkiliyor. Bu durumda, cilt kanseri başta olmak üzere aklımıza bile getirmek istemeyeceğimiz birçok farklı sağlık sorunu söz konusu.

Ozon (O3), 3 oksijen atomundan meydana gelen ve havadan daha ağır olduğundan dolayı atmosferin üst katmanında, yani yer yüzeyinden 10-50 kilometre yüksekte bulunan bir gaz. Gökyüzünün mavi renkte görünmesi ve gök gürültülü havalarda dışarıda farkettiğimiz temiz ve ferah bir his uyandıran havadaki koku da bu gaz sayesindedir. Güneşten gelen UV ışınlarından bizi koruyan özelliğinin yanında pek çok alanda yaşam kalitemizi yükselten ozon, dünyadaki en güçlü dezenfektanlardan biri olarak da sayılır.

Tehlikenin boyutunu idrak eder miyiz bilmem ama haberi okuduktan sonra aklıma gelen ilk soru bu deliğin tam olarak hangi ülkeler üzerinde bulunduğu oldu. Böyle bir durumla karşılaşan insan ister istemez ilk olarak beni ve sevdiklerimi nasıl etkiler diye düşünüyor. Böyle düşünen bir tek ben değilmişim ki birkaç gün sonra 700 milyon insanı etkileyeceği söylenilen ozon tabakasındaki deliğin tam olarak nerden geçtiği belirtiliyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, ozon tabakasındaki bu değişikliğin Türkiye’yi etkilemeyeceğini belirtti. Yapılan açıklamaya göre seyrelme Türkiye’nin kuzeyinden geçerek Karadeniz’in kuzeyindeki kıyılarından Romanya’ya doğru uzanıyor. Bu durumda Kıbrıs’ın da en azından şimdilik bu delikten etkilenmediğini düşünebiliriz.

Ama bu dikkatsizce davranıp korunmadan güneşe çıkmanın zararsız olacağı anlamına gelmiyor! Güneşin en zararlı ışınları olan UVC ışınlarının kanserojen olduğunu biliyoruz. Bu ışınlar normalde ozon tabakası tarafından tutulduğundan yeryüzüne ulaşmaz diye düşünülüyor. Ancak yukarda da belirtildiği gibi dünyanın farklı noktalarında yer yer incelen ve delinen ozon tabakası bu tehlikeyi gün ışığına çıkarıyor.

Hep sorunu konuştuk şimdi biraz da çözüme yoğunlaşalım diyorsanız işte ozon tabakasını ve kendimizi korumak için bu alanda bireysel olarak alabileceğiniz bazı önlemler. Her fırsatta bir tüketici olarka gücünüzü kullanın ve ozon tabakasına zarar veren kimyasal maddeleri içermeyen “ozon dostu” ürünleri satın almaya özen gösterin. Özellikle CFC ve HCFC içeren spreyleri kesinlikle kullanmayın!

Evlerinizdeki buzdolabı, derin dondurucular, ve klimaların belirli sıklıklarla servisini yaptırın. Bu servisler boyunca yapılan gaz değişimi sırasında mümkünse bu işlemi gerçekleştiren servis elemanını, eski gazın atmosfere salınmasını önlemesi için uyarın. Özellikle bizim gibi sıcak ülkelerde yaşayan insanlar için seyahatte olmazsa olmaz olan otomobil klimalarının soğutucu gaz olarak ozon tabakasına zarar veren maddeler içerebileceğini biliyor muydunuz? Peki bu zararlı maddeleri içermeyen gelişmiş modellerin varlığından haberdar mısınız? Yeni araba alırken bunlara önem vermeye çalışın.

Farklı endüstrilerde yaygın bir şekilde kullanılan yalıtım malzemelerinin ve ambalaj köpüklerinin de ozon tabakasına zarar veren kimyasal maddeler içerebileceğini unutmadan hareket etmek ve gerekmedikçe bu ürünleri tüketmemek gerekir. İnsanın günlük hayatta aklına bile gelmeyecek ama ozon tabakasına zarar veren birçok kimyasal madde mevcut. Bu konuda gerekli bilgiyi edinerek bu kimyasalları içeren ürünleri önlemek hem kendi sağlığımızı hem de dünyamızı korumamıza yardımcı olur.


Çise Ünlüer (9 Ekim 2011)
ciseunluer@gmail.com

No comments:

Post a Comment