Arayın, Yeşil Hayatı Tarayın...
25/02/2010
Geri Dönüşüm ve Geri Kazanımı Ülkemizde Görmek İstiyorsak
Geri dönüşüm, çoğumuzun ülkemizde görmeyi sabırsızlıkla beklediği bir yatırım. Bunu gerçekleştirmek için atılacak ilk adım, geri toplama ve toplanan ambalaj atıklarının hammadde olarak üretim sürecine sokulmaya hazır hale getirilmiş net miktarlarını belirlemekten geçer. Kıbrıs’ta bu konuyla ilgili daha önce hiçbir ciddi girişimde bulunulmadığı için, bu rakamları elde etmek birçok yeni düzenleme ve yönetmeliğin geliştirilmesi ile gerçekleşebilir. Bu yönetmelikler altında üzerilerine sorumluluk yüklenen grupların arasında Çevre ve Orman Bakanlığı, belediyeler, malzeme ve ambalaj üreticileri, ithalatçılar, dağıtım kuruluşları, perakende satıcılar, ve tüketiciler gelmektedir.
Ambalaj atıkları yönetiminde sorumluluk paylaşımı ambalaj üreticisinden başlayarak satış noktaları, tüketiciler, ve belediyelere kadar uzanmaktadır. Getirilecek olası bir yönetmelik altında, işletmeler adına toplama, tekrar kullanım, geri dönüşüm ve geri kazanım çalışmalarını yapma yükümlülüğü verilen kurum ve kuruluşların yetkilendirme esaslarını belirlemek Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından gerçekleştirilecektir. Bununla birlikte, geri kazanım tesislerine ön lisans, geçici çalışma izni ve lisans vermek; lisansı yenilemek; faaliyetlerini denetlemek; ve piyasaya sürülen ambalajların üzerine yazılmak üzere kod numarası vermek de bu bakanlığın sorumlulukları arasında gelmektedir.
Geri dönüşüm sistemlerinin sorunsuz olarak çalışması için bakanlıklara ek olarak görevlendirilen belirli işletmeler ve yetkilendirilmiş kuruluşlar da ambalaj atıklarının iade, toplanma, ve geri kazanım sistemleri üzerine belirli girişimlerde bulunmaya hazır olmalıdırlar. Bu kuruluşlar, atıkların kaynağında ayrı toplanması, yeniden kullanımı, geri dönüşümü ve geri kazanımı konularındaki rolleri ile piyasada mevcut ambalaj malzemeleri üzerindeki işaretlemelerin anlamları; ve ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması konularında tüketicileri bilgilendirmekle yükümlüdürler. Avrupa ülkelerinde bu görevleri yerine getiren kuruluşlar arasında Fransa’da Eco-Emballages, Çek Cumhuriyeti’nde Ekokom, Belçika’da Fost Plus, Türkiye’de ise ÇEVKO (Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı) ve CAMSİAD (Cam Geri Dönüşüm Sanayicileri ve İş Adamları Derneği) gelmektedir.
Bu planın önemli parçalarından olan ambalaj üreticileri ise, ambalajın tasarım aşamasından başlayarak kullanım ve kullanım sonrasında en az atık üretecek ve çevreye en az zarar verecek şekilde ambalaj üretmekle; ve ambalaj malzemesini tekrar kullanıma, geri dönüşüme ve geri kazanıma uygun olacak şekilde tasarlamak ve üretmekle sorumludurlar. Bunların yanında, ambalajların üzerinde ‘geri kazanılabilir ambalaj’ sembolü ile ambalajın cinsine ait numara ve kısaltmayı bulundurmak gibi hazırlıklar de ambalaj üreticisi tarafından gerçekleştirilir. Getirilecek olan bu sistemle, alternatifi olmayan ambalajlar dışında, geri dönüşümü ve geri kazanılması teknik olarak mümkün olmayan ambalajların üretilmesi ve piyasaya sürülmesi yasaklanır. Ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması için yetkilendirilmiş kuruluşlar ile birlikte ambalaj atıkları yönetim planını hazırlamak ve onaylamak ise belediyelerin görevleri arasında gelir. Daha sonra, ambalaj atıkları, kararlaştırılan yönetim planına göre kaynağında ayrı toplanır ve bu amaçla kurulan tesislerde ayrılır.
Peki, geri dönüşüm planının en önemli elementlerinden biri olan tüketiciler olarak halkımızın bu alandaki rolü nedir? İlk olarak, ambalaj atıklarını ayrı biriktirmemiz ve belediyelerin istediği şekilde toplama sistemine hazır bir hale getirmemiz gerekir. Apartmanlar, okullar, üniversiteler, kamu kurumları, terminaller, ve hastahaneler gibi tüketimci trafiğinin yoğun ve ambalaj atığı oluşumunun fazla olduğu yerlerin yönetimleri, ambalaj atıklarının ayrı toplanması konusunda gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler. Ambalajların kaynaklarında ayrıştırılması için her ambalajın üzerinde ambalajın niteliğini belirten kod numarası bulunudurulması ve işaretlemenin etiket üzerinde kolayca görülebilir, okunabilir, ve ambalaj açıldığı taktirde bile kalıcı ve dayanıklı olması gereklidir.
Halkın bu girişimine destek amaçlı olarak, satış noktaları görevlileri, plastik poşet kullanımının en aza indirilmesini sağlamalıdır. Ülke çapında gerçekleştirilecek bir planla, kullandıkları her plastik poşet için halktan belirli bir ücret talep etmek, bu poşetlerin gereğinden fazla kullanılmasını engellemekle kalmaz, insanların zamanla yanlarında kendi poşetlerini getirmelerini, bunları tekrar tekrar kullanmalarını ve daha kalıcı çözümlerin düşünülmesini sağlar. Toptan veya perakende olarak ambalajlı ürünlerin satışını yapan belirli büyüklükteki mağaza ve alışveriş merkezlerinin de ambalaj atıklarının geri kazanılmasını sağlamak için gerekli girişimlerde bulunması beklenir.
Hayatımızın her alanında çeşitli fonksiyonlarda kullandığımız maddelerin geri kazanılması, hammadde kaynaklarını korumak ve depolama alanlarının ömrünü uzatmakla kalmaz, enerji gereksinimini azaltır ve bölgedeki halk için yeni iş alanları oluşturur. Ambalaj atıklarının çöp olmadığı noktasından hareket ederek, bu atıkların maddi değer taşıdıklarını ve ekonomiye geri kazandırılmalarının gerektiğini aklımızda bulundurmalıyız.
Çise Ünlüer (28 Şubat 2010)
ciseunluer@hotmail.com
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment