Arayın, Yeşil Hayatı Tarayın...
19/10/2009
Rüzgâr Enerjisi ile Elektrik Üretimi
Günümüzde petrol dışındaki enerji kaynaklarından enerji üretimi gün geçtikçe yaygınlaşmış, birçok ülke yenilenebilir enerji kaynaklarına karşı duyarlılık göstermeye başlamıştır. Petrolün hızla azaldığı günümüzde, ülkemizin en önemli sorunlarından birinin elektrik enerjisi konusunda yaşandığı kaçınılmaz bir gerçektir! KKTC’de dünyanın en pahalı fosil yakıtlarından fuel-oil kullanılarak elektrik enerjisi üretilmesi maliyeti artırmakla kalmamış, aynı zamanda KKTC’yi dışa bağımlı bir ülke olmaya zorlamıştır. Bu yakıtların bir ada ülkesi olan KKTC’ye taşınması yanında yeterli kaynakların olmayışı ülkemizdeki elektrik enerjisi maliyetlerinin başka hiçbir yerde görülmemiş boyutlara gelmesine neden olmuştur. Bu durumda alternatiflerin düşünülmesi artık bir seçenek değil, kaçınılmazdır!
Rüzgâr enerjisi, rüzgârı oluşturan hava akımının sahip olduğu kinetik enerjidir. Bu enerji güneşten gelen radyasyonun yer yüzeylerini farklı ısıtmasından kaynaklanır. Yer yüzeylerinin farklı ısınması havanın sıcaklığının, neminin ve basıncının farklı olmasına, bu farklı basınç da havanın harketine neden olur. Güneş enerjisinin bir ürünü olan rüzgâr, güneş ışınları olduğu sürece olacağından dolayı rüzgâr enerjisinde kaynak tükenmesi diye bir olay söz konusu değildir. Bu şekilde meydana gelen enerjinin bir bölümü mekanik veya elektrik enerjisine dönüştürülebilir.
Yeryüzüne ulaşan güneş enerjisinin yaklaşık olarak yüzde iki (2%)’si kadar olan rüzgâr enerjisi sayesinde elektrik üretiminin yanında su depolama, taşımacılık, ve soğutma gibi işlemler de gerçekleştirilebilir. Bir rüzgâr türbininden üretilen elektrik enerjisinin en verimli şekilde kullanılması için enerji tüketimi rüzgâr mevcudiyetine göre uyarlanmalıdır. Bu alanda yapılan araştırmalara göre, kullanılabilir toplam hazır küresel rüzgâr kaynağının miktarı, dünya elektrik talebinin iki katından daha fazladır! Bu durumun farkında olan ve Kyoto Protokolü’ne göre sera gazı emisyonlarını yüzde sekiz (8%) azaltmak durumunda olan Avrupa Birliği ülkeleri, rüzgâr gücü kullanarak yıllık karbondioksit salınımlarını 50 milyon ton kadar azaltmışlardır.
Bu alandaki altyapının ülkemizde kurulması için ilk adım rüzgâr ölçümlerinin gerçekleştirilmesini zorunlu kılar. Hava şartları gibi öngörülemeyen rüzgâr gücü, yerine ve zamanına göre değişir. Ancak bu iş için geliştirilmiş özel aletlerle ölçülen rüzgâr hızı, etraftaki ağaçlar, binalar, ve tepelerden etkilenir. Rüzgâr enerjisinin bir ölçümü olan rüzgâr gücü, rüzgâr hızının kübünün bir fonksiyonudur. Başka bir değişle, rüzgâr hızının iki katına çıkması rüzgârdaki enerjinin sekiz faktörü ile artması demektir. Bunun anlamı şudur; rüzgâr hızındaki küçük değişiklikler rüzgâr enerjisinde çok daha büyük değişikliklere neden olurlar. Bundan dolayı, bu alanda kullanılacak olan rüzgâr türbinlerini satın almadan önce, doğru ve sürekli bir rüzgâr çalışması ve incelemelerin yapılması şarttır.
Almanya’nın net elektrik tüketiminin yüzde dört (4%), Danimarka’nın ise yüze yirmi (20%)’sini karşılayabilen rüzgâr enerjisi ile elektrik üretiminin günümüzde yaygın olarak kullanılan ve atmosfere zararlı gazlar salan fosil ve nükleer gibi yönetemlere kıyaslandığında birçok üstünlüğü görülebilir. Bunların en başında temiz bir enerji kaynağı olduğundan dolayı atmosferi kirletici etkiye sahip gazların salınmaması, ve tükenmeyen bir kaynak oluşu gelmektedir. Rüzgâr enerjisi, yakıt ithaline olan bağımlılığı azaltarak hava kirliğini önlediği için iklim değişikliği sorununa çözüm olarak görülmektedir. Elektrik üretimi için rüzgâr enerjisi kullanıldığı taktirde günümüzde yaşanan fosil yakıtlarının fiyat değişkenliğinden kaynaklanan karmaşaklık ortadan kalkmakla kalmaz, ulusal kaynaklar için devletler arası anlaşmazlıklar önlenir.
Peki bu noktada atılması gereken adım nedir? Oluşturulabilecek alternatif enerjilerin altyapılarının hazırlanması ve bunların da önceden belirlenmiş bir zaman süreci içinde devreye konması gerekir. Rüzgâr enerjisinin ülkemizde kullanılması çalışmalarına altyapı olarak KKTC’nin rüzgâr haritasının çıkarılması ve bu alanda yapılacak olan yatırımlara ışık tutulması şarttır.
Çise Ünlüer (18 Ekim 2009)
ciseunluer@hotmail.com
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment